Neden Led
LED, ingilizce’de Light Emitting Diode kelimelerinin kısaltılmış halidir ve “Işık Yayan Diyot” anlamına gelir. LED’ler elektrik enerjisini ışığa dönüştüren yarı iletken devre elemanlarıdır. LED’lerin genel görünüşü aşağıdaki gibidir.
LED’lerin ortama yaydığı ışığın frekansı, spektrumun görünür ışık bölgesine denk düşer. Bununla birlikte gözle görülemeyen frekansta ışık yayan kızılötesi (infrared,IR) veya morötesi (ultraviole,UV) LED’ler de vardır. LED’in ışık yayma mekanizmasının iyi anlaşılması için kuantum fiziği, kimya, elektronik ve optik alanlarında bilgi sahibi olunması gereklidir.
LED’in en önemli kısmı yarı iletken malzemeden oluşan ve ışık yayan LED çipidir. LED çipi noktasal bir ışık kaynağıdır ve kılıf içine yerleştirilmiş yansıtıcı eleman sayesinde ışığın belirli bir yöne doğru yayılması sağlanır. Şeffaf kılıflı bir LED’e dikkatli bakılırsa LED çipi gözle görülebilir.
LED’lerin yaydığı ışık, LED çipi içerisindeki yarı iletken katkı maddeleri ile ilgilidir. LED’in hangi renkte ışık yayması isteniyorsa galyum, arsenit, alüminyum, fosfat, indiyum, nitrit gibi kimyasal malzemelerden uygun oranda yarı iletken malzemeye katkı yapılır (GaAIAs, GaAs, GaAsP, GaP, InGaAIP, SiC, GaN). Böylece LED çipinin istenen dalga boyunda ışıma yapması sağlanır. Örneğin kırmızı renk (660nm) için GaAlAs, sarı renk (595nm) için InGaAIP, yeşil renk (565nm) için GaP, mavi renk (430nm) için GaN kullanılır.
LED imal eden firmalar kataloglarında LED’in yaydığı ışığın dalga boyunu vermektedir. LED çipinde kullanılan katkı maddesine bağlı olarak aynı renkli LED’lerin dalga boyu farklı olabilmektedir. Örneğin InGaAlP katkılı LED 640nm dalga boyunda; GaAlAs katkılı LED 660nm dalga boyunda; GaP katkılı LED ise 700nm dalga boyunda kırmızı ışık yayar.
LED, araştırma laboratuarlarından çıkıp cam bir diyot tüpünün içinde parıldamaya 1962 yılında başladı. Sonraki on yıl boyunca ancak çok özel uygulamalarda kullanılan kırmızı LED’in varlığından pek az kişinin haberi vardı. 1972 yılında Siemens Semiconductor Division (Şimdi Osram Optosemiconductor) tarafından üretilip piyasaya sürülen 5 mm çapındaki kırmızı LED, tam anlamı ile bir yenilikti, ısınmayan, mat-kırmızı ışık veren bu plastik silindir hızla gelişti. Süreç içerisinde sarı, yeşil mavi ve beyaz renkleri piyasaya sürülürken parlaklığı ve verimi arttı. LED, çok kısa bir süre içerisinde hayatın her kesimine girdi. Neredeyse her elektronik cihazda kullanılan LED, özellikle sinyalizasyon sistemleri, göstergeler, dijital saatler, skor, enformasyon ve fiyat panolarının temel elemanı oldu. 2000 yılından itibaren aydınlatma sektörünün yükselen yıldızı haline geldi.
Diğer tüm aydınlatma gereçlerinin aksine elektron hareketi direkt olarak fotona dönüştüğü için son derece verimli olan LED, mekanik sağlamlık, küçük boyut, düşük ısı üretimi, çok düşük voltaj ve akım gereksinimi, radyasyon veya manyetik alan yaymaması, son derece uzun ömürlü olması ve açma kapamadan ötürü ömründe kısalma olmaması, son derece hızlı davranması, kanserojen ve zehirli maddeler içermemesi (GaAs, AlGaAs, GaAsP LEDler hariç) gibi çok önemli avantajlara sahiptir.
%80 ‘e varan Enerji tasarrufu ve uzun ömürlüdür//
Geleneksel floresan lambasına göre 1/10 oranında güç tüketimi. Düşük güç yönetimi ve ısı dağıtma. Akkor lambalarda fleman ısısı 2700 oC, halojen lambalarda 3100 oC, deşarjlı lambalarda tüp ısısı 800-1000 oC `ye ulaşırken Led aydınlatmalarda bu ısı 110 oC ‘yi geçmez. Böylece enerji, ısı yerine sadece aydınlatmada kullanıldığından %80 ‘e varan enerji tasarrufu sağlar. 50bin – 100bin saat gibi uzun ömre sahiptirler ve ekstra bakım maliyetine gerek duymazlar
Aydınlatma, her zaman her canlının ihtiyaç duyduğu bir kaynaktır. İş yerlerinde, evlerde, sokaklarda, hatta araçlarda vazgeçilmez bir olgudur. PANDORA-LED tecrübeli ekip elemanlarıyla, aydınlatma hesapları göz önüne alınarak müşterilerinin istek ve arzusu doğrultusunda, dekoratif malzemeleri kullanarak aydınlatma isteğini sorunsuzca yerine getirmektedir.